“Marslı” Film İncelemesi
Film, Mark Watney isimli bir astronotun Mars gezegeninde tek başına hayatta kalma mücadelesini ve dünyaya geri dönme sürecinde başından geçen olayları konu alıyor. Mark sahip olduğu tüm yaratıcılık ve cesaretiyle böylesi bir gezegende yalnızlıkla mücadele ederek kendine ait bir yaşam alanı kurar. “Sorumluluk Alıyorum O Halde Her Şeyi Değiştirebilirim” temasının konu alındığı filmde gezegenin yüzeyini keşfetmeyi yarıda bırakarak mürettebatıyla birlikte gezegenden ayrılmak zorunda kalan kaptan Melissa, Mark’ı ölüme terk etmeyi hazmedemez.
Kurtarma görevinin yüksek risk taşıması ve oldukça maliyetli olması nedeniyle çetin tartışmalara rağmen NASA, kurtarma planını devreye sokmaya karar verir. Kurduğu serada patates yetiştirerek beslenme ihtiyacını karşılamaya çalışan Mark, yaptığı bütün çalışmaları video günlüğüne kaydeder. Yalnızlık duygusunu aşmak için kendi kendine konuşan ve her yeni krizi bir problem çözümü olarak gören Mark’ın bu tutumu hayatta kalma becerisini kazanmasını sağlayacaktır. Uzun süren kurtarma süreci Mark’ı tutarlı kararlar verebilen, soğukkanlı bir botanik bilimcisine dönüştürür. Serada yaptığı patates üretimi sırasında endişelerini gidererek tecrübe kazanan Mark’ın ektiği fidenin yeşerdiği sahne beni oldukça etkiledi. Yaşama tutunabilmesi için minik fidenin yeşermesi her zaman bir yol bulunduğunun ve umudumuzu yitirmememizin gerektiğini biz izleyicilere göstermiş oldu. Mark’ın en mutlu olduğu anlardan biri de ailesiyle temas kurduğunu arkadaşlarına göstermek için gezegenin yüksek tepelerinden birine çıkıp video yayını yapmasıdır. Filmin bilim kurgu türündeki diğer yapımlar karşında farklılaşmasının sebebi bilimsel hesaplmaların ve fizik kurallarının gerçekçi değerlendirmelerle ekrana yansıtılmasıydı. Güçlü karakter analizleri yapılarak sahnelerdeki betimleme gücü arttırılmış. Karakterlerin yaşadıkları mekânın ve zamanın dünyadaki normal yaşantılardan çok daha farklı olduğunun biz izleyicilere etkili bir şekilde yansıtıldığını düşünüyorum. Kurumuş atıkları sıvılaştırıp gübre üreten Mark su buharını kullanarak su üretimine de başlamıştır. Mark, önceki görevlerden kalan teknolojik araçları ve ekipmanları bulabilmek için aracıyla birkaç yüz kilometre yol katettiğinde kokpitteki ısıyı kapatarak güç tasarrufu sağlamaya çalışır. Öngörüsünün yüksek olduğunu da yakıtı bittiğinde anlamış olduk. Mars kurtarma ekibinin başında yer alan Dr. Vincent Kapoor, Mark’ı bu cehennemden kurtarmak için oldukça yoğun bir çaba sarfeder. Marsa gönderilen bir mesajın gidip dönmesi bile uzun zaman alırken kısa sürede uzay mekiğinin Kızıl Gezegen’e giderek Mark’ı kurtarması imkânsız gibi görünüyordu. İnsan hayatının ön planda tutulduğu görevler için son derece titiz bir planı hayata geçirmeyi düşünmek uzun zaman alabilirdi. Zamana karşı yarışan NASA yöneticilerinin, çalışanlarının ve bilim insanlarının işleri, Mars atmosferinin çok ince olması ve uzay araçlarında kullanılan yakıtların yanıcılığının yüksek olması gibi durumlardan dolayı çok zordu. Mark dünyayla iletişim kurabilmek için mors alfabesini kullanmaktadır. Eski bir aracı mancınık olarak kullandıktan sonra gezegenin yörüngesine hızla yükselen Mark, şansını ve zekâsını birleştirerek kurtarma aracına yaklaşır. Kurtarma operasyonunda artık sona gelinmiştir. Mürettebat Mark’ı uzay gemilerine almayı başarır ve Dünya’ya dönüş yolculuğu başlar.
Marslı filminin dikkât çeken kısımlarından biri de Mark’ın başından geçen zorlu olaylar karşısındaki mizahi söylemleridir. Zorlu durumlarda bile umudunu kaybetmemenin hayatımıza nasıl yön verdiğini bir kez daha gördük. Filmin sonunda milyonlarca insan Mark’ın kurtuluşunu izlemek için ekranların başına geçer. Yüksek heyecan temposu hiç düşmeyen kurtarma operasyonu başarıyla sonuçlanır. İzlediğim sahnelerin tamamından çıkardığım düşünce, hayatta karşılaştığımız sorunlarla daima mücadele etmemiz ve Mark’ın serasında gömdüğü patateslerin filizlenmiş dallarında vücut bulan umudun bir gün yeşereceğine dair inancımızı asla kaybetmememiz gerektiğidir.
